Azrail gelir döşüne konar
Ipılık vücudun kar gibi donar
Güzel gözlerini karınca oyar
Ölünce halini bir görebilsem
Ömür dediğin sanki bir yaprak
Dökülür yerlere olur bir toprak
Ecel kapıya vurunca tak tak
Ölünce halini bir görebilsem
Yılanlar çayanlar kanını emer
Eline bağlarlar dikişsiz kemer
Sorgu melekleri yanına iner
Ölünce halini bir görebilsem
Ölünce evinden korlar dışarı
Sinekler mezarda bir kovan arı
Ardından vermezler bir darı
Ölünce halini bir görebilsem
Giyersin kefeni boylu boyunca
Güzel dillerini yılan sorunca
Ne cevap verirsin sorunca
Ölünce halini bir görebilsem
Kapısı yok arkasına açacak
Işığı yok pencereden bakacak
Arkadaş yok ellerinden tutacak
Ölünce halini bir görebilsem
İş yapan ellerim çürür dökülür
Yük çeken bellerin nasıl bükülür
Kolların nasıl sökülür
Ölünce halini bir görebilsem
Kağıtlar kalemler hep dostum olur
Gün gelir ölüm benide bulur
Yazdığım yazılar sizlere kalır
Ölünce halini bir görebilsem
Yeter hikmet sözü bitirek
Hepimiz beraber saadet getirek
Amelimiz neyse alıp götürek
Ölünce halini bir görebilsem
21 Aralık 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder